Viyana Yunus Emre Enstitüsü ve T. C. Viyana Büyükelçiliği ortaklığıyla Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tatcı ve Gazeteci-Yazar Leyla İpekçi tarafından “Birliğin ve Sevginin Dili Yunus Emre” adlı bir konferans gerçekleştirildi.

25 Nisan 2019 tarihinde Viyana Yunus Emre Enstitüsünde Türkçe olarak gerçekleştirilen konferans, Enstitü Müdür Vekili Halil İbrahim Doğan’ın açış konuşmasının ardından başladı.  

İlk sözü alan Gazeteci-Yazar Leyla İpekçi, günümüzde Yunus Emre’lere ihtiyacımız olduğuna değinerek, “ Son yıllarda ortaya çıkan DAEŞ veya benzeri örgütler İslam'ın hakikatini temsil edemez. Ancak Yunus Emre, Mevlana gibiler, hakikate erenler temsil eder. İslam barış dinidir, sevgi dinidir.” şeklinde konuştu.

Konuşmasına Yunus Emre’nin şiirlerine yansıyan hayat felsefesini anlatarak başlayan Öğretim Üyesi Tatcı, Yunus Emre üzerine yaklaşık 40 yıldır araştırmalar yaptığını belirterek, şairin bütün şiirlerinin tam anlamıyla henüz anlaşılamadığını, Yunus’un tamamen anlaşılabilmesi için daha çok çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

Yunus’un hayat felsefesi ve şiirlerinin günümüze kadar gelebilmesinde mürşidi Tapduk Emre’nin rolüne de dikkat çekti. Mustafa Tatcı, kaynaklarda Yunus Emre’nin yaşamına ilişkin iki rivayetin aktarıldığını, buna göre ilk rivayette şairin okuma yazma bilmeyen eğitimsiz biri, bir başka rivayette ise müftülük yapacak seviyede dini eğitime sahip olduğunun belirtildiğini kaydederek, Yunus’un hakikate ulaşmak için tasavvuf öğretisine tabi olduğunu dile getirdi. Tatcı, "Yunus Emre, 40 yıllık medrese eğitiminde kendini bilmeye adamıştır.” şeklinde konuştu.

Yunus’un şiirlerinde kullandığı dil ve üslubun daha sonraki yıllarda farklı şairler tarafından da takip edildiğini dile getiren Tatcı, son 700 yıllık zaman zarfında 3 bine yakın şair, Yunus’un izini takip etmiştir dedi. Konuşmasında bazı batılı düşünürlerin Yunus Emre'yi Hümanizmle sınırlandırmaya çalıştıklarını belirten Tatcı, “Yunus hiçbir felsefi kaba sığmaz. Yunus, İslam içinde yetişen, Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Peygamberin metoduyla yetiştirilmiş olan bir aşk ve irfan adamıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Çok sayıda dinleyicinin katıldığı konferansta, Neyzen Mustafa Hakan Alvan da Yunus Emre’nin ilahilerinden oluşan eserleri seslendirdi.